19 Ocak 2013 Cumartesi

Beylikdüzü Şehrinde Ev Gezmesi :)

Bugün gezmekteydim. Mine'nin evine gittik kızlarla. Ev taaaaaaaaaaaa Beylikdüzü'nde olunca epey yol katettik. Allahım git git git git git git bitmiyor yol. 9.sınıfta biz de Beylikdüzü'nde oturuyorduk ve ben her gün okul için Yenibosna'ya gidip geliyordum. Meğer insan alışıyormuş. Şimdi aklım almadı. Dedim nasıl gidip gelmişim onca yolu. 
İlk defa gittim Mine'nin evine bir türlü kısmet olmamıştı. İlk defa gittim ama Burak'ın hatırasıyla karşılaştım hatta kullandım :) Biz evlenmeden önce gitmiş Burak ve -adettendir- ev hediyesi olarak çay takımı götürmüş. Onun aldığı bardaklarla çay içtik hep birlikte, hoşuma gitti :) 
Burak aklıma gelince hemen konudan uzaklaşıyorum :) Bunun için hemen Mine'ye geri dönüyorum :) Beylikdüzü'ne kadar rahat rahat gittik. Gittik gittik gitmesine de evi bulabilene aşk olsun. Aynı yerde tur attık durduk. Sağa, sola, aşağıya, yukarıya. Tam biz evi ararken güzel bir yağmur başlamasın mı! Yağmur değil afet mübarek. Dolu yağdı. Neyse evi bulduk. Bu defa Ayşe'nin minik meleği Zeynep ıslanmasın diye bizim paçalar su gibi olacak şekilde apartmana koştuk. Kapıya vardık. O da ne! Telefonda Mine var ama kapıda kimse yok. Meğer yan apartmanmış. Doğru evi bulunca bir süre kızlara söylenmekle geçti vaktim. Mine'nin Yusuf'u olacak. Karnı tostoparlak olmuş maaşallah. Bir beşiği var ki çok tatlı. Bayıldım. Allah sağlıcakla kucağına almayı nasip etsin. Güzel güzel konuştuk Yusuf Beyle. O da bana hıçkırıkla cevap verdi :)) Zeynep Hanım ise dedikodulardan geri kalmamak için ısrarla uyumayı reddetti :)) Bol sohbetle geçti vaktimiz. Sonra nam nam nam mamalarımızı yiyip, çaylarımız höpürdete höpürdete içtik(kocamın hediye bardaklarıyla tabi ki). İkindi namazlarımızı kılıp tekrar döndük İstanbul'a :) 
Arkadaşlarla toplanmak, konuşmak, sohbet etmek iyi geliyor insana. Bu arada iki yeni tarif öğrendim. Bir tanesi çıtır börek, diğeri ise patatesten bozma içli köfte:) Börek Mine'nin, köfte Şeyma'nındı. Löp löp yemekten fotoğraflarını çekmeyi akıl edememişiz :) Bu defalık affedin. Bir daha ki sefere inşaallah. 
Ama size Sezer annemin (kayınvalidem) benim için yaptığı sütlacı paylaşabilirim :) Çok güzel yapıyor gerçekten. Tabi Şevket babanın (kayınbabam) da balıkları var nam nam yemelik:) (Arkadaş bütün gün yemekle geçmiş geriye bakınca. Bu haftasonları bize yaramayacak anlaşılan:) )
Bir daha ki lakırdıya kadar hoşçakalın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder