Otel genel anlamda çok büyük değil ama temiz ve düzenli. Bizim gibi haziranın sonunda tatil yeri ararsanız hele bir de muhafazakar otel isterseniz oda bulmanız imkansız hale geliyor. Bunun için otele çok beklentili gitmedim ama memnun kaldım. Yemekleri daha iyi olabilirdi ama bu konuda, şu sıra damak tadım olmadığı için, fazla konuşmak istemiyorum. Denize sadece yürüyüşe gittim, çok dalgalıydı onun için girmedim. Hem rahat rahat güneşlenmek varken haşemayla denize girmek zor gelir oldu :)
Akşamları bahçede bir masa kapıp bol bol sohbet ettik. Burak müzik eşliğinde zıplaya zıplaya sevgili kankası Yusuf'u uyuttu :)
Otelde düzenlenen masa tenisi turnuvasına katıldı beyler. Tabi ki benim sportif kocam turnuva birincisi oldu :)) İkinci gün tekrar maç teklif ettiler kabul etmedi. Bir kere kazanmak ona yetermiş; bak bak sennnnn :) Son gece ben turnuva şampiyonuna meydan okudum. Ve tabi ki ben kazandım :)
Dört günlük güneş tatilinin ardından arkadaşlarımızı otelde bırakıp yayla tatiline annemlerin yanına geçtik. Annemler kışı Antalya'da yazı da buz gibi esen Burdur/Bucak/Çamlık'ta geçiriyorlar. Evin ufacık bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçları var. Alanya'dan sonra en az 10 derece sıcaklık düştü Çamlık'ta. Oradaki günlerimiz de epey yoğun geçti. Her sene yaptığımız "Çelikdemir Ailesi Sülale Pikniği" ne de denk geldik. Tüm akrabaları, kuzenleri görme fırsatı oldu. Halidsiz pek tadı olmadı ama seneye birlikte katılırız inşallah.
Yayla tatilini de noktalayıp İstanbul'a döndük. Aileden ayrılmak biraz zor oluyor ama ne yapalım... Belli mi olur; Halid'in yemin töreninden sonra belki onlar gelir bana.
Şimdi de tatilimden birkaç fotoğraf koyayım; esen kalın :))
Babacı Melis :) |
Burak, kankisi yusuf ve Safa |
Şampiyon beyim :)) |
Esin, Mine, ben ve Ayşe |
Annemle babamın nefis pidesi :) |
Eğlenceli kızlar havuzumuz :) |